D400 Otostop Turu
22-28
Ağustos 2015 D-400 Otoyolu Turu
Rota:
Denizli-Antalya-Çamyuva-Olimpos-Çıralı-Adrasan-Kumluca-Finike-Demre-Kaş-Kalkan-Fethiye-Göcek-Fethiye-Seydikemer-Söğütköy-Denizli
![]() |
İlk uzun soluklu otostopumuza bindiğimiz yani her şeyin başladığı yer diyebilceğimiz Tavas makası |
1 1.Gün Denizli-Tavas
Makası-Çavdır-Antalya Konyaaltı-Çamyuva-Çıralı
Araçlar
1.
Denizli-Tavas makası: Akyaka’ya tatile
giden çift, Volkswagen
2.
Tavas makası-Çavdır-Antalya Konyaaltı:
Bayburtlu inşaatçı abi, Mercedes C180
3.
Konyaaltı-Çamyuva: Turizmci abi,
Hyundai starex minibüs
4.
Çamyuva-Olimpos: Olimpos’a tatile
giden çift, Doblo tipi araç
2 2.Gün Çıralı-Adrasan-Kumluca-Finike
1.
Çıralı-D-400 Çıralı yol ayrımı:
Burdurlu aile anne+baba+4 çocuk, 7 kişilik ctiroen
2.
D-400 Olimpos yol ayrımı-D-400 Adrasan
yol ayrımı: Tatile giden 2 genç, Seat (bu araba için 2 saat yürüdük ve
bekledik, beklerken de bisikletiyle Denizli’den tura çıkan Çağlar Çağlayan’la
karşılaştık.)
3.
Belen köyü-Adrasan sahil: Pikabın açık
kasasında yaklaşık 15 km
4.
Adrasan sahil-D-400 Adrasan yol ayrımı:
Çıralı’ya dönen Ersin abi, Fiat
5.
D-400 Adrasan yol ayrımı-Kumluca:
Doblo tipi aracın kapalı kasasında
6.
Kumluca Shell önü-Finike: Gece
otostopu, Tofaş Şahin
3 3.Gün Finike-Kaş
1.
Finike-Demre: Demre’ye giden aile
hekimi, Renault Clio
2.
Myra antik kenti-Demre merkez: Demreli
bir abi hatta Sabancı Pastanesi’nde tekrar buluşsaydık onunla Çayağzı’na gidecektik,
Tofaş Serçe
3.
Demre-Yavu köyü: Arabasında bir çuval
ekmekle Yavu’ya giden tarım işiyle uğraşan amca, Tofaş Kartal
4.
Yavu-Kaş’ın tepesi: Traktör kasasında
20 km, yolda bozulan bir motoru da kasaya alıp tamirciye bıraktık.
4 4.Gün Kaş-Kalkan
1.
Kaş Olimpos Mocamp önü-Kaş Hastane:
2.
Kaş Hastane-Kaputaş Plajı: Kalkan’a
giden turizmci hippi tarzlı ve Hindistan’a seyahat etmeyi seven abi,
Stationvagon Renault Clio/Megane
3.
Kaputaş Plajı-Patara Girişi:
Antalya’da kardeşiyle boru fabrikası çalıştıran Ümit Kara Abi, Ova’ya oradan
Fethiye’ye gidecekti ama bizi için sağ olsun Patara’ya kadar bıraktı
-Patara
antik kenti ve plajı Kalkan’dan 16 km sonra ama biz ertesi gün Patara’da zaman
kaybetmeden Fethiye’ye gitmek için önce Patara’ya gidip oradan Kalkan’a döndük.
4.
D-400 Patara yol ayrımı-Kalkan:
Fethiye Kelebekler Vadisi’nden tatilden dönen abi, Volkswagen Scirocco.
5.Gün
Kalkan-Göcek
1. Kalkan-Patara Yol
ayrımı: Kız arkadaşıyla bozuştuktan sonra Antalya’dan tatile çıkan sahi boyunca
gezen şimdi Patara’ya giden oradan Göcek’e geçecek olan İbrahim Abi
2. Patara yol ayrımı-Fethiye:
Güney Koreli çift J
o gün Ölüdeniz’e gidiyorlardı ertesi gün de Pamukkale’ye geçmeyi
planlıyorlardı. Daha çok kendi aralarında Korece konuştular bizimle pek
konuşmadılar. Hetchbag bir Audi
3. Fethiye’nin
Çiftlik Köyü-Göcek: Marmaris’e giden Deniz Subayı Hüseyin Komutan, eşi
hamileymiş ve yakında bir bebekleri olacakmış. Ömer’le termodinamik, benimle
kadın doğumcular üzerine konuştu.
6. Gün Göcek-12 Adalar-Göcek: Falcon Günlük
Tur Teknesi
7. Gün Göcek-Denizli
1. Göcek-Fethiye: Fethiye’ye giden aslen Adanalı
Murat abi, Doblo tipi araç
2. Fethiye-İlerideki bir köy sapağı: Köyüne
giden genç, Renault Broadway
3. Köy Sapağı-D-400
Antalya, Denizli, Kalkan, Kaş yol ayrımı: Fethiye’de yaşayan Kalkan’a giden
Gökhan abi, Doblo tipi araç
-Buradan sonra D-330
otoyoluna saptık.
4. Seydikemer-Muğla
yaylalarına giden yoldaki bir rampa sonu: Odun taşıyan BMC kamyon, rampaları
16-20 km/h hızla çıktık.
5. Rampada gözlemeci,
mısırcı olan bir yer-Söğütköy: Fethiye’deki gösterisinden Antalya’ya dönen
illüzyonist abi, Volkswagen Polo/Golf
-Söğütköy’den D-585
otoyoluna sapıyoruz.
6. Söğütköy-Denizli:
Tatilden Balıkesir’e dönen önce İzmir’e uğrayacak olan önlü arkalı iki araç
giden 2 aile, Volkswagen Golf/Polo
Toplamda 27 Araçla
turu tamamladık.
Çıralı/Olimpos/Adrasan:
Olimpos sahile artık
çadır kurulmasına izin vermiyorlar. Bunun sebeplerinden biri caretta
carettaların buraya yumurtlaması. Ama Çıralı sahile çadır kurulabiliyor.
Çıralı’dan Yanartaş (Khimera) yönüne giderken Çıralı sonundaki camiden soğuk
su, elektrik, tuvalet ihtiyacı karşılanabiliyor.
Çıralı sahilde gece
şezlonglara yatılabilir, sabah erken saatlerde sahile yakın otel/pansiyonların
duş ve tuvaleti kullanabilir. Ben Orange Pansiyonun tuvaletini kullanmıştım.
Olimpos sahilde sahilin arkasında kalan bir yerde tuvalet ve açık duş var.
Çıralı’da pansiyonlar ve yemek Olimpos’a göre daha pahalı. Olimpos’tan
Adrasan’a otostop veya araçla ulaşmak için anayola çıkmak yerine sahilden giden
yaklaşık 16km’lik yol kullanılabilir burada Olimpos-Adrasan arası işleyen
otobüsler de var. Ayrıca bu iki yer arasında Likya yolu da var. Biz anayola
çıkmaya karar verdik ama bu bizim çok vaktimize mal oldu. Ama anayolda bizimle
aynı gün bisikletiyle Denizli’den yola çıkan ve Antalya-İzmir turu yapacak olan
Çağlar Çağlayan’la karşılaştık. İlk gün 255 km gidip Kemer’i geçtikten sonra
Göynük’te kamp yapmış. Sonradan öğrendik ki yolda zincirinin kopması üzerine
turu yarım bırakıp otobüsle İzmir’e dönmüş. Adrasan’da yemek fiyatları daha
uygun ve seçenek daha fazla. Adrasan sahilde kamp kurmamamız için zabıta bizi
uyardı ilerideki bir alana yönlendirdi ama yine de gece çadırı kurup kamp yapılabilir.
Adrasan’dan Likya yolundan 16 km’lik?? yürüyüşle Gelidonya Feneri’ne
ulaşılabiliyor, bu yolda su kaynağı yok. Oradan sonra da korsan koyuna
geçilebiliyor. Biz çantalarımız ve zamandan dolayı yürümek istediğimiz bu yolu
yürüyemedik ve başka sefere bıraktık.
Olimpos |
Çıralı |
Kumluca
Kumluca’da ana
caddede yaklaşık 10 katlı binalar var ve bu da bende Kumluca’nın ilçe gibi
değil de şehir gibi gözükmesine sebep oldu ama bu binaların arkasında seralar
var. Kumluca sahile biraz uzak bir ilçe. Kumluca’da kamp için park bahçeden
ziyade benzinlikte gecenizi geçirmenizi öneririm. Kumluca’yı geçiş rotası
olarak kullandığımızdan buradaki otel-pansiyon-yemek konusunda bir şey
söyleyemeyeceğim zira biz Bİm’den aldığımız barbunya pilakilerle öğünü geçirdik.
Finike
Finike’ye gece ulaşıp
sabah erken ayrıldığımızdan sadece sanatçılar sokağını, portakal heykelinin
oradaki parkları gezebildik. Kamp yeri için Finike’nin Kumluca tarafından
girişi olan yerdeki işletmelere sorulabilir geçen sene Ömerler burada bir yerde
kalmışlar. Ya da hükümet konağının arkasındaki çimenlik alan kullanılabilir.
Burayı tercih edecekseniz çadırınızı el ayak biraz çekildikten sonra kursanız
iyi olur. Burada umumi tuvaletler mevcut. Ya da sanatçılar sokağındaki boş
dükkânların içini kamp için kullanabilirsiniz.
Demre
Öncelikle Finike
Demre yolu çok güzel. Yolda işletmesi olmayan aracı yolun kenarına bırakıp
yamaçtan aşağı inip ulaşılabilen güzel birkaç koy var. Demre’ye varmadan Dalyan
mevkiisinde hem balıkçılık yapılıyor hem de buranın meşhur mavi yengeci var.
Demre’de gezilecek St. Nicholas (Noel Baba) Kilise ’si ve merkeze 2-3 km uzakta
Myra antik kenti var. Deniz için Çayağzı kısmı uygun. Demre’de neredeyse her
yer sera bizi Yavu’ya götüren amca önceden daha fazla sera olduğunu şimdi biraz
azaldığını söylüyor. Yüksek bir yerden gördüğünüzde Demre bembeyaz gözüküyor.
Demre’de kahvaltı için Sabancı Pastanesi’ne gittik burayı bize Myra’dan
seraların arasındaki kestirme yoldan şehir merkezine dönerken yolda alan abi
önerdi. Gerçekten pastane bizim için çok uygun bir yerdi. Hem serin serin
oturduk hem de uygun fiyatla güzelce doyduk.
get up get up get geet up-Bingo players |
Kaş
Kaş’ta denize girmek
için Küçükçakıl, Büyükçakıl, Asmaaltı Plajları, Çukurbağ Yarımadasındaki
Plajlar ve Kaş Marina’yı geçtikten sonraki campinglerin önü var. Küçükçakıl
halk plajı, Derya ve Çınarlar Beach arasında ve kendisi kadar küçük bir
tabelayla gösterilmiş, görene kadar önünden iki kez geçtik. Şezlong şemsiye
kullanmadan Derya ve Çınarlar beachten denize girilebiliyor duş tuvalet
kullanılabiliyor. Akşam oturmak için uygun fiyatlı belediye çay bahçesi veya
diğer işletmeler (bize Noel baba Cafe’yi önerdiler, güzel dondurması varmış)
uygun. Yemek, restoran, uygun fiyatlı işletme çeşitleri Kaş’ta yeterince
mevcut. Bunların eksikliği Kalkan ve Göcek’te biraz vardı. Kamp için Büyükçakıl
plajı, Eski Kaş Devlet Hastanesi (Değnekçi usulü gibi işletiliyor işletme yok
kişi başı 5 tl, tuvaleti yok), Çukurbağ yarımadasındaki yerler, Antik
tiyatronun yanı (hippiler burayı kullanabiliyor), Marina’yı geçtikten sonra
Olimpos Mocamp (Kişi başı 25 tl, masa sandalye veriyor, sahili var), Kaş Can
Kamping, Yoga Camping (Can ve Yoga Camping’in dışarıdan görünüşleri çok hoştu.)
var. Buraların hepsi sahile yakın yerler, sahile biraz uzak ama Likya Park da
kamp için kullanılabilir. Biz burayı belki biraz daha sessiz olur diye seçtik zaten
11 gibi çadırı kurup yatıp 6 gibi topluyorduk. Tuvalet için otogar, Petrol
Ofisi’nin tuvaleti, merkez caminin tuvaleti kullanılabilir.
Kaputaş
Plajı
Saat 11-12’ye kadar
gelinmeli bence buraya. Çünkü hem gölge alanı oluyor hem de daha sakin oluyor,
ayrıca denizi de daha az dalgalı olabiliyor. Birçok kişi buranın işletmesiz
eski halini seviyor ama şimdiki hali de tüm ihtiyaçları karşılayan türden, biz
bu turda tuvalet ve duş bulabildiğimiz yerlere ooo süper gözüyle baktığımızdan
Kaputaş’ın bu halini de sevdik.
Patara
Patara Kalkan-Fethiye
arasında Kalkan’dan 16 km sonra. Patara merkezde oteller, pansiyonlar, kamping,
lokantalar var. Patara antik kent ve sahile müzekartla girilebiliyor, müzekart
yoksa sahil+antik kent 2 kişi 10 tl, sadece sahil 2 kişi 7,5 tl. Antik kente
gitmek için sahile giden yoldan sağa dönmek gerekiyor. Antik kentte sütunlu
cadde, meclis, eski buğday ambarları, tiyatro var. Sahil akşam sekizden sonra
caretta carettarın oluyor diyebiliriz J.
Patara o kadar büyük ki size de kamp için uygun alan bulunabilir.
Kalkan
Kalkan’a direk
Kaş’tan giderken değil Patara’dan dönüp giriyoruz. Yine D-400 otoyolundan
Kalkan sapağına sapıp aşağı inmeye başlıyoruz. Sapağa yakın Migros ve Bim var.
Kalkan İngilizler’in yoğun olarak yaşadığı bir yer. Bu yüzden deniz kenarındaki
birçok mekan İngilizlere yönelik düzenlenmiş. Dövmeci Ali Abi’nin geçen sene
çadırının olduğu Kalkan’ın sahilden sonu gibi olan parka gidiyoruz. Ali Abi
çadırını buradan kaldırmış ama biz yine akşam buraya çadır attık. Denize girmek
için merkezde halk plajı var şezlong, şemsiye var merdivenlerden yukarı çıkınca
da duş, tuvalet, kabin var her ihtiyacımızı karşılıyor yani. Denize taşların
üzerinden akan buz gibi bir su akıntısı açılıyor. Bu suda ayaklarınızı
ıslatabilir ya da deniz kenarındaki cafenin arkasındaki kaynağından içmek için
de su doldurabilirsiniz. Sahilden gözüken sol taraftaki beachlere ulaşmak için
limandan kalkan shuttle servisler kullanılabiliyor. Sabah uyandığımda sahildeki
cafelerin sanki gece işleri bittikten sonra olduğu gibi bırakıldığını fark
ettim.
Fethiye
Fethiye’de aslında
yapılacak birçok şey, gezilecek birçok yer var ama buralar çoğunlukla
birbirinden ve merkezden uzakta, yürüyerek gitmek çok zor. Bunlardan bir kısmı
şunlar:
-Saklıkent Kanyonu
–Ölüdeniz Milli Parkı –Tarihi Kayaköy –Kabak Koyu -Kelebekler Vadisi –Afkule Manastırı -12
Adalar tekne turu
Fethiye’ye gelmeden Saklıkent’e uğramak
istiyordum ama burası yol üstü değil, yolumuzdan sapıp gitmemiz gerekiyordu.
Aslında bunu yapmaya değecek olduğunu düşündüğüm bir yer Saklıkent Kanyonu ama
Fethiye’de Kayaköy’e gideriz diyerekten burayı pas geçtik. Ama Fethiye merkeze
gelince Ömer’in eski turdan tanıştığı Selahattin abinin dükkânında öyle bir
dinlenmişiz ki 2-3 saat, bir şey yapacak vakit kalmamış. Biraz yürüyüp sahile
çıkalım kordan boyu yürür oradan Göcek’e geçeriz diye düşündük. Yolu karıştırıp
biraz sahile paralel yürüdük J
sonra da kordon boyu ilerlerdik. Yürümeyi biraz abartmışız Çiftlik köyünden
çıktık J Sıkıla
sıkıla, oflaya oflaya, hadi az kaldı diye diye bi yürümüşüz ki.
Fethiyelilerin bir
kısmı Fethiye’nin il olmasını istiyor, ki bence haklılar. Fethiye’nin bir tatil
yöresi havasından ziyade bildiğimiz şehir havası var. Zaten yüzülebilir denizi
de uzakta, gezilecek yerleri de uzakta. Çalış plajı merkeze yakın sayılır ama
Fethiyeliler buranın da pis olduğunu düşünüp tercih etmiyor.
Göcek
Göcek’in her yeri
marina ve tekne dolu bu yüzden direk Göcek’ten denize girilmiyor. Göcek bu
kadar tekneyi bir arada görmek için güzel bir yer.
D-Marin’in orada otelin kendi plajı var ama
otelde kalmayıp burayı kullanmak hiç mantıklı değil çünkü plaja giriş baya
pahalı. Deniz için en iyi alternatif günlük tur tekneleriyle 12 adalar tekne
turu, bu sayede birçok koy gezip, farklı yerlerin zevkine varılıyor. Ya da
Göcek’e yakın İnlice var buraya araçla gidip denize girilebilir.
Yassıca Adaların tepesinden bir manzara |
Çıralıdaki çadır yerimiz |
Çıralı-Olimpos Sahil |
Sabah sahilde spor yapanlar amuda kalkıp fotoğraf çektirenler o oo |
Adrasan – Galiba bu arabaların park etmiş olduğu yoldan Gelidonya Feneri’ne gidiliyor.
|
Myra Antik Tiyatro |
Myra Kaya Mezarları |
![]() |
Kaş'taki kamp yerimiz |
Sabah Kaş sahilde yürürken gördüğümüz balık sürüsü |
Turkuaz denizi ve beyaz çakıl taşlı kumsalıyla Kaputaş |
Kalkan’da kamp yerimiz |
Kalkan sabahı sanki her şey gece bi anda bırakılmış gibiydi
Restoran ve kafeler hiç toplanmamış öylece bırakılmıştı
Ve eğer güneş limandaki teknelere geldiyse saat sekizi çeyrek geçiyordur
|
![]() |
Seydikemer'de 2 buçuk 3 saat araba bekledik artık yorgunluktan kendimizi kaybediyorduk Soundtrack: Lose yourself to dance - Daft Punk |
![]() |
Hayaller BMC Team Machine SLR… hayatlar BMC kamyon
muğla yayla yollarında
|
Fotoğrafların bir kısmı için yoldaş Ömer'e teşekkür ederim...
Yorumlar
Yorum Gönder