1.Etap (69,5 Km.) Paşadersi, Kızılyaka, Ayvacık, Gölhisar Çakmak Kulesi, Gölhisar Geldiği Yaylası (Yemek Mola Noktası), Armutlu Yaylası, Böğrüdelik Yaylası, Kibyra, Gölhisar, Paşaderesi(İsteğe bağlı araçla)
TOPLAM YAPILAN KM ; 69,5 km
SÜRÜŞ ZAMANI ; 5h 19m
ORTALAMA HIZ ; 13,1 Km/h
MAXİMUM HIZ ; 46,4 km/h
YÜKSEKLİK FARKI ; 997m-1703m
Çarşamba akşam üstü Denizli'den bisikletlerimizi Çameli Belediyesi'nin kamyonuna yükleyip yine belediyenin bizler için tahsis ettiği otobüs ile Çameli'ye ulaştık. Paşaderesi'nde bize ayrılan çadır alanına çadırlarımızı kurup hemen ardından alana gelen kamyondan bisikletlerimizi indirip akşam yemeklerimizi yedikten sonra çadırlarımıza çekildik. Çameli'de havanın gece epeyce soğuması hakkında uyarıldığım için gece için çeket, tulum, pike gibi malzemelerle hazırlıklıydım gece pek sıkıntı çekmedim. Güzel bir uyku çektikten sonra sabah saat 7 gibi dışarıdan sesler duyulmaya başladı. Kafamı kaldırıp çadırdan bakınca alanın yavaş yavaş hareketlendigini gördüm. Üzerimi değiştirip dışarıya çıktım kahvaltı için hazırlıkların sürdüğünü öğrenince kamp alanındaki Şaban abiden zincir için yağ alıp, zincirleri temizleyip, yağladım. Bu arada İzmir Üniversitesinden Murat Karatepe ve Mehmet Değirmenci abi ile tanıştım. Şaban abinin zincir yağı ile onlarında zincirlerini yağladıktan sonra birlikte kahvaltı hazırlıkları tamamlanmaya yakın aşağıya inip kahvaltı sırasına geçtik. Murat bilgisayar mühendisliği son sınıf öğrencisiymiş, festivale şehir bisiketiyle katılıyordu mtb parklarında epey zorlanacağa benziyordu. Kahvaltı sırasında Çameli Belediyesi'nin ikramlarının eksiksiz olacağı anlaşıldı sıcacık taze taze getirdikleri yöresel ekmekleriyle herşeyiyle mükemmel bir kahvaltı sunmuşlardı.
 |
Çadırımın Penceresinden Diğer Komşu Çadır Komşularımız. |
Kahvaltıdan sonra bugün ki tur için üzerimizi değiştirip aşağıya indiğimizde kaymakamlık görevlisi turizm sektöründen Ahmet abi ve Çameli Belediye başkanı falanca bey içinde bulunduğumuz dönemden dolayı terörü lanetleyen, şehitlerimize minnet duyduğumuzu belirten kısa bir konuşma yaptılar. Başkan bey hüzünlü günler geçirdiğimiz için festival akşamları ayarladıkları yöresel sanatçıları eşliğindeki eğlenceleri iptal ettiklerini bildirdi. Konuşmalarında sık sık Çameli'de yapılacak bu tür sporsal ve sosyal faaliyetleri desteklediklerine vurgu yaptı. Ardından Ahmet bey bugün ki yapılacak rota hakkında bizi bilgilendiren kısa bir konuşma yaptı, takip ve destek araçları ve bunların işleyişi hakkinda da uyarılarda bulunduktan sonra tur stardını verdi.
 |
Çameli Belediye Başkanı Cengiz ARSLAN'ın Start Konuşmasından |
 |
Festivalin Birinci Gün Startı |
İlk gün 60 kişi civarında her yaştan (17-70) bisikletçinin bulunduğu grup Paşaderesinden saat 9 gibi ayrıldı. Yol boyu grubun önünde Duster aracı fotoğraf çekimi, öncülük ve su desteğinde bulundu. Hemen onun ardinda grubun orta ve arkasında grubu takip eden açık kasa bir araçta zorlanan sürücüleri destek için bizimle beraber ilerliyordu. Çameli merkezinden arazi yoluna girinceye kadar asvaltta yapılan yolculuk için polis ekiplerince kavşak ve yol ayrımları kapatılmıştı ve güvenli bir şekilde grup dağ parkuruna ulaştırıldı. Arazi şartları, sıcaklık(geceleri her ne kadar hava serin olsada gündüzleri hava yakıcı sıcaklıklara ulaşıyordu) ve yaş aralığı gibi etkenlerden dolayı grup zaman geçtikçe birbirinden kopuyordu bu sorun ilerleyen zamanlarda daha da büyüyüp ilk gün acemiliği olarak grubun bir araya toplanması epey zor olmuştu. İlk günden öncü aracın ardından ayrılmayan ve aracı sürekli ilerlemek zorunda bırakan Fethiye'den katılan 18 yaşındaki Berkay festivalin en genç, dinamik sürücüsü olarak tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Bu performansı festivalin son gününe kadar devam edecekti.
 |
Belediye Tarafından Tabelandırılan Bol Su Kaynakları Yorulan Katılımcıların İmdadına Yetişiyordu. |
 |
Yol Boyunca Karşılaştığımız Çamelili Köylüler. |
Dağ yollarında kıvrıla kıvrıla ilerlerken kimi zaman zemin olabildiğince berbat bir hal alıp mtblerin tekerlerini bile kaydıracak hale bürünürken, şehir bisikletiyle tura katılan arkadaşları bisikletlerinden indirip kısa mesafeler yürütüyordu.
 |
Çam Pürçükleri İle Kaplanan Kimi Yollar Katılımcıları Epey Zorladı |
Derken Kızılyaka'ya ulaştık sarıya bürünmüş ovalara kavuştuk, yayla havasındaki bu düzlüklerde yol alırken dayanamayıp durup fotoğraf almak istemiştim ki o sıra yanımda süren bir arkadaşta benimle durdu. Kısa bir tanışmanın ardından Mehmet Ahsen'inde Pamukkale Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği bitirdiğini öğreniyorum. Festivale 2 meslektaşıyla birlikte Denizli'den katılıyorlarmış. Birlikte birkaç güzel kare aldıktan sonra bisikletlerimize atlayıp yola devam ettik. Bu arada bir arkadaş daha bize yetişti(Burdur'dan Şaban abilerle festivale katılan Ali abi) 3kişilik minik bir grup halinde yola koyulduk yol boyu belediyenin çalışması sonucu yerleştirilen küçük yön levhalarını takip ederek bir su kaynağına ulaştık.
 |
Mehmet Ahsen İle Fotoğraf İçin Durakladığımız Dağ Başındaki Geniş Çameli Yaylaları |
 |
Rampa Pedallamanın Keyfi Yaylalarda Çıkartılıyor |
Çeşme başındaki belediye görevlileri yola sağdan devam edip günün zirvesi olan Çakmak Tepesine çıkabilecegimizi söylediler. Sularımızı tazeleyip tepeye doğru tırmanmaya başladık, tepeye yaklaşınca karşımızdan Yusuf Yasemin abinin geldiğini gördük, anlaşılan çoktan tepeye çıkıp zirveden yaylaları izlemiş ve toplanma noktasına (az önceki çeşme başına) dönüyordu. Tepeye ulaşınca karşımıza çıkan yangın kulesine çıkıp gözetleme kulesinde bulunan dürbün ile gölhisar göleti, burdur baraj golünü ve çevre dağ yayla yollarını izleme fırsatı bulduk. Bulunduğumuz nokta 1700m ile günün ve festivalin en yüksek zirvesiydi. Gözetleme kulesinden inip gölhisara karşı birkaç kare fotoğraf aldiktan sonra bizde toplanma noktasına doğru inişe geçtik. Grup zirvede toplanip birlikte inişe geçmediğimiz için karşıdan bir bisikletle gelmesi halinde tehlikeli bir durum oluşmaması için gayet tedbirli bir iniş yapıyorduk ki aşağıya ulaşınca bizden sonra gelenlerin yukariya çıkarılmadığı öğrendik.(hem buraya kadar çıkıştaki zorlu tırmanış yüzünden yorulan katılımcıları daha fazla yormamak hemde önden çıkıp inişe geçenleri tehlikeye atmamak için.)
 |
Çakmak Tepeden Gölhisarı Seyre Dalan Bir Grup |
 |
Çakmak Tepeden Bir 1700m Hatırasıda Biz Alıyoruz. |
 |
Tepeden Ayrılmadan Önce Baraj Gölünüde Fotoğraflayıp İnişe Geçiyoruz. |
Grup toplandıktan sonra yemek molası için Gölhisar Gediği Yaylası için pedallar tekrar dönmeye başladı bir süre iniş yaptiktan sonra düz orman yollarında ilerliyoruz. Orman içinde ağaç seyretme işlemi için budama yapan orman çalışanlarını çay içerken yakalayan Remzi abilerin yanina sapıyoruz ve bir yandan işçilerin semaver çayından yudumlarken bir yandan da işçilerle muhabbet ediyoruz. Bizim yanlarına geldiğimizi gördüklerinde zaten yüzlerinde güller açıyordu "Ooo elemanlarımız çoğalıyor tamda kamyonlara kütükler yüklenecekti" diye kahkahalarla karşılamışlardı bizi.
 |
Ormancıların Çayına Çöktüğümüz Doğrudur. |
Biz çaylarımızın son demlerini yudumlarken bizi gören yanımıza geliyordu fazla yığılma olmadan bir hatıra karesi alıp Mehmetle yola koyuluyoruz ki karşımıza Murat çıkıyor ve iki bilgisayarcıyı Mehmetle Murat'ı hemencecik tanıştırıyorum bir süre daha iniş yapıp yemek mola noktasına ulaşıyoruz bu alanda olabildiğine düz geniş bir piknik arazisi görünümünde herşey biz gelmeden hazırlanmış. Alana ulaşan hiç beklemeden yemeğini alip boş bulduğu bir yere oturuyor. İlk gün öğle yemekleri harika görünüyor ana yemekte Çameli'nin o meşhur kurufasulyesi var tabikide yaninda pilav, salata tatli olarak baklavamız ve son olarakta yine Çameli'nin o meşhur cevizlerinden ikram ettiler.
 |
Festivalin 1.Günü Öğle Yemeğimiz |
 |
Mühendislik Fakültesi Kantini Bahçesi (Alayı Bilgisayarcı) |
 |
Mola Yerinde Bizi Bekleyen Öğle Yemeklerimiz |
 |
Öğle Yemeği Yaylada Olunca Mola Epey Uzuyor. |
Mola alanında 1 saate yakın vakit geçirdikten sonra Ahmet Abi tekra rota hakkında bir konuşma yaptı ve katılımcıların istekleri doğrultusunda tercih edebilecekleri iki dönüş rotası sundular bize. Birinci yol daha kısa, asvalt zemin ve iniş ağırlıklı bir yol idi ikinci yol ise daha uzun (12km), arazi yolu, tırmanış ağırlıklı bir rota idi. Biz Denizlililer olarak tabikide festivale mtbleri alıp gelirken böyle yollarda sürmek için gelmiştik ve ikinci yolu tercih edip tirmanmaya başladık. İki yoluda tercih edenler sonunda Kibyra Antik Kentine ulaşacaktı. Birinci yolu tercih eden katılımcılar sadece Gölhisar merkezinde bize göre biraz daha fazla vakit geçireceklerdi. Biz ise buna karşılık tırmandiktan sonra Armutlu ve Böğrüdelik yaylalarında pedallama fırsatı bulacaktık. Yer yer taşlardan dolayı tekerlerimizi kaydırıp bizi zorlayan, hafif sert bir tırmanışın ardından yayla yollarına ulaştık yolun zemini oldukça güzelleşmişti, etrafımızdaki geniş düzlüklerde küçük küçük çoban yerleşimleri ve hayvanları için çevirdikleri ağılları vardı. Hatta bunlardan bir aile Mehmetleri yakalayıp karpuz kavun kesip, çay ikramında bulunmuş. Bu güzel yörük temalı görsel eşliğinde yolun iniş kısmına doğru ilerledik. 10-15 kişiden oluşan zorlu parkur ekibi önlü arkalı inişe geçtik bir süre sonra Kibyra Antik Kenti'nin önünden geçmiştik ki karşımızdan grubun öncü aracı antik kenti gezisi için bizi durdurup geriye yöneldirdi. Anlaşılan o ki kolay parkuru tercih edenlerin tahmininden daha önce ortak toplanma noktasına ulaşmıştık.
 |
Zorlu Son Tırmanışımızı Yapıp Yaylamıza Kavuşuyoruz. |
 |
Yayla Yolları. |
 |
Yaylada Yazlıkçılar ve Hayvancılıkla Uğraşan 15-20 Küçük Yapı Göze Çarpıyor. |
Burada bize bir arkeoloji öğrencisi rehberlik yaparak Kibyra Antik Kentini gezdirdi. Gezimiz sırasında gözümüze çarpan eserlerle karşılaştık ki bunlardan öne çıkan en göz alıcı tabiki de meclis binasındaki iki taraftanda bakıldığında farklı bir suretle karşımıza çıkan Medusa tasviriydi. Binada çıkan yangın ve depremeler sonrasında yıkıntı altında kalmasına rağmen büyük kısmının hasar almaması ve hasarlı kısmın orjinal parçalarıyla tamiriyle harika bir görüntü elde edilmiş. Yine bu binanin ön kısmındaki mozaik yer döşemesi bir vasiyet ile tamamlanmış öne çıkan eserlerden.
 |
Kibyra'ya İçin Son İniş. |
 |
Kibyra Antik Kenti İçindeki Hamam |
 |
Arena'da Bizi Karşılayan Arkeolog Arkadaş Kibyra Hakkında Bizi Bilgilendiriyor. |
 |
Agorasız OlmazzZ... |
 |
Meclis Binası. |
 |
Meclis Binasındaki Medusa Motifi |
 |
Agora'da Balıkçı Havuzu |
Antik Şehir gezisinden sonra aşağıdaki birinci yolu tercih edenlerin toplanma noktasına ilerledik herkes bisikletini burdan alıp ilçe merkezine indik. İsteyenler bisikletlerini burada bizi bekleyen kamyona yükledi biz ise Ali Kemal, Berkay, dbt, Erdem abi ile merkezde adından çokça bahsedilen "çörekotu kahvesi"nin tadına bakmak için bisikletlerimizle pedallamayı tercih ettik. Memiş'in çörekotlu kahvesine ulaşınca hemen 4 çörekotlu kahve siparişi verdik.Kahveleri beklerken içeriye bir göz attık ve gözlerimize inanamadik kahvenin her köşesindeki araç ve gereçler, geleneksel eski zamanlardan dem vuruyordu ki bir süre sonra gelen kahve sunumu artık bizi kendimizden geçirecek türdeydi. Minik bir yastıgeç üzerinde yine minik bir su testisi yanında kocaman bir fincan Çörekotu kahvesi, hemen yanlarinda minik bir tas içinde hurma ve minik lokumlar,kahve üzerine serpistirmek için susam ve çörekotu ikram edildi. Çörekotlu kahvenizin köpüğünün üzerine bol bol susam ve çörekotu ekliyorsunuz ve minik lokumlarinizi kürdan çöpüne batirip kahvenin köpüğüne bandıra bandıra yiyorsunuz sonra kahvenizi kweyifle yudumluyorsunuz ama kahve fincanın boyutundan dolayı kahveniz bir türlü bitmek bilmiyor ta ki siz kahveden tamamen doyuncaya kadar. Ardında mekan sahibi elinde yine eski bir fotoğraf makinasıyla masanıza gelip hatıra fotoğrafı alıyor ve fotoğraflara sosyal medyadan ulaşabileceğimizi ekliyor.(https://www.facebook.com/pages/Memisin-%C3%87%C3%B6rotu-Gavesi/160394227486702?fref=ts ) Asıl şokuda hesap için kasaya uğrayınca yaşıyorsunuz. Bu mükemmel çörekotu kahvesi, minik ve bol sunumu sadece 3,5tl...
 |
Memiş'in Meşhur Çörekotu Kahvesi |
 |
Memiş'in Yeri Eşten Dostan Toplanan Eski Dönemlere Ait Eşyalar İle Donatılmış. |


Kahverimizi içtikten sonra bisikletleri kamyona yüklemek üzere yola çıkacaktık ki İzmirli bir çift dönüş yolunun 20kmlik bir kaç küçük rampalı olduğunu ve İbrahim Efilti abilerle kendilerinin bisiklet ile döneceklerini söyleyince Ali Kemalle dayanamayıp bizde bisikletle dönmeye karar verdik bisikletle dönüş grubu birden kalabalıklaştı 8-10 kişi oluverdik. Fakat yol söylendiği üzere bir kaç küçük rampadan daha sert ve uzun rampalar barındırıyordu gruptan kopup Berkayla vakitlice kamp alanında olabilmek için tempo tuttuk. Asvalt yolun büyük kısmını rampa tırmanarak tamamladıktan sonra köy yoluna girdik , köylülerden birinin yolumuzu kesip gideceğimiz yer için daha kolay ve kısa bir yol daha olduğunu söyleyip bizi o yola yönlendirmesiyle birlikte 4-5 kişilik grubumuz tavsiye edilen yoldan ilerleyerek Çameli'ye bağlanan asvalt yola ulaştık ve Çameli levhalası önünde Berkayla bir kaç kare alıp Paşaderesine doğru pedallamaya devam ettik.
 |
Dönüşümüzüde Bisikletlerimizle Tamamlıyoruz. |
Kamp alanının girişinde Adnan Barım ve ailesiyle karşılaştık. Dün işleri çıktığı için festivale bugün yetişebildiklerini anlatıyorlar kısa bir muhabbetten sonra sabahtan beri sabırsızlıkla beklediğim duş için yanlarından ayrıldım. Kamp alanına belediye tarafından yapılan duş kabinleri sayesinde sıcak bir duştan sonra akşam yemeği için Murat ve Isimsiz abinin masasına misafir oldum yemekten sonra Mehmet abi bize kamp ocağında çay ikraminda bulundu Remzi ve Ali abininde katılımıyla genişleyen masamızda uyku vaktine kadar meyve eşliğinde muhabbet ettik.
Yorumlar
Yorum Gönder