#TUR2015
Yazım konusu Cumhurbaşkanlığı Türkiye Turu. Tarihini öğrenince tam sınavlarıma denk geldiğini düşünüp yıkıldım. Ama Muğla-Pamukkale etabının finişine sınava da erken girerekten yetiştim. Ama ne yetişme! Yolların kapandığını görünce ikinci takım arabalarına yapışarak finiş bölgesine gittim. Etixx suvanyörü Patry bey sağolsun (finişte de tanıştık, fotoğrafta sağdaki) arkalı önlü girdim alana.
Bizim Pamukkale'nin girişindeki ufak rampayı kestiremeyen sprintçiler dumura uğradılar ve Sasha Modolo kazandı. Finişten sonra da Cavendish'in nefretini gördüm rampaya! Dediği kadar çok seviyor olmalı kazanmayı.
Ben hayran hayran onları izlerlerken Tom Boonen beni gördü ve sırıttı fena. Hah! Kendi elindeki bidonu ve Cavendish'in elinden aldığını da bana verdi. Mükemmel bir andı benim için tabii.
Sınavdan çıkmanın verdiği rahatlıkla İstanbul-İstanbul etabını da seyretmeye gittim. Alana geldiğimde start verilmişti ama etrafta kimsecikler yoktu. Cumhurbaşkanı gelecek diye bi güzel arandım, ufak çakım mefta oldu o ara. Standlar vardı bir adanın içinde ama kimseye geçit verilmiyordu. Herkes atarlıydı, özellikle Oakley standını merak ediyordum, göremedim. Bariz organizasyon hatası.
Neyse üç saat bekledikten sonra finişi gördüm şahane pozisyondan. Caja Rural takımı ağlıyordu hepberaber etabı aldıkları için. Dokunaklı sahne. Podyum da herkesin bildiği miting meydanına dönünce millet homurdanarak uzaklaştı. Koca İstanbulda epi topu 100 kişi vardı alanda! Denizlide bile 200 kişi varmıştır. Takım araçlarının olduğu alana indim. Herkes çığlıklarla bidon kapışıyordu! Ekipmanlar gıcır ve afilli. Gözüme Novo Nordisk takımı ilişti. Sporcuları diyabet hastası olan takımın hepsi minibüslerine dolmuş, atıştırıyorlardı. Şekerlerini düzenlemeleri gerek.
İstanbulluların ilgisizliğine anlam veremeden uzaklaştım.
Tur2015 güzel geçti benim açımdan. Yerinde gördüğüm ilk yarışım sayılır. Özellikle Pamukkalede önümde duran CCC Polstat, MTN Qhubeca, Etixx Quickstep, UHC takımlarının sporcularını görünce gözümde büyüdüler. İlk aklıma gelen (ne yalan söyleyeyim) yarış atları gibi gözüktükleriydi. Kaliteli atlar gibi pahalı ve kaliteli gözüküyorlardı. Parlak tenleri, al al suratları, küçük vücutlarına rağmen güçleri, kazanma hırsları ve kazanıncaki sevinçleri... Gözümün önünden gitmiyor.
Bizim Pamukkale'nin girişindeki ufak rampayı kestiremeyen sprintçiler dumura uğradılar ve Sasha Modolo kazandı. Finişten sonra da Cavendish'in nefretini gördüm rampaya! Dediği kadar çok seviyor olmalı kazanmayı.
Ben hayran hayran onları izlerlerken Tom Boonen beni gördü ve sırıttı fena. Hah! Kendi elindeki bidonu ve Cavendish'in elinden aldığını da bana verdi. Mükemmel bir andı benim için tabii.
Sınavdan çıkmanın verdiği rahatlıkla İstanbul-İstanbul etabını da seyretmeye gittim. Alana geldiğimde start verilmişti ama etrafta kimsecikler yoktu. Cumhurbaşkanı gelecek diye bi güzel arandım, ufak çakım mefta oldu o ara. Standlar vardı bir adanın içinde ama kimseye geçit verilmiyordu. Herkes atarlıydı, özellikle Oakley standını merak ediyordum, göremedim. Bariz organizasyon hatası.
Neyse üç saat bekledikten sonra finişi gördüm şahane pozisyondan. Caja Rural takımı ağlıyordu hepberaber etabı aldıkları için. Dokunaklı sahne. Podyum da herkesin bildiği miting meydanına dönünce millet homurdanarak uzaklaştı. Koca İstanbulda epi topu 100 kişi vardı alanda! Denizlide bile 200 kişi varmıştır. Takım araçlarının olduğu alana indim. Herkes çığlıklarla bidon kapışıyordu! Ekipmanlar gıcır ve afilli. Gözüme Novo Nordisk takımı ilişti. Sporcuları diyabet hastası olan takımın hepsi minibüslerine dolmuş, atıştırıyorlardı. Şekerlerini düzenlemeleri gerek.
İstanbulluların ilgisizliğine anlam veremeden uzaklaştım.
Tur2015 güzel geçti benim açımdan. Yerinde gördüğüm ilk yarışım sayılır. Özellikle Pamukkalede önümde duran CCC Polstat, MTN Qhubeca, Etixx Quickstep, UHC takımlarının sporcularını görünce gözümde büyüdüler. İlk aklıma gelen (ne yalan söyleyeyim) yarış atları gibi gözüktükleriydi. Kaliteli atlar gibi pahalı ve kaliteli gözüküyorlardı. Parlak tenleri, al al suratları, küçük vücutlarına rağmen güçleri, kazanma hırsları ve kazanıncaki sevinçleri... Gözümün önünden gitmiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder